İlişki bittiğinde bir kadın, eve kapanıp en
yakın kadın arkadaşına “Her şey yolundayken neden terk edildim? Benim en küçük
bir hatam yok, sen de bunun en yakın tanığısın” diye ağlar. Ama ne yazık ki bu
yargı yanlıştır. O ana kadar hem kadın hem de erkek hata yapmıştır.İlk önce kadınların yaptığı hatalardan konuşalım
DIRDIR YAPMAK
Hiç bitmeyen bir dert. 1800’lü yıllarda da
erkekler bundan şikayet ediyordu, şimdi de... Sevgilinizin yaptığı her şeye
söylenirseniz, sürekli şikayet ederseniz, ‘hoşgörü’ denen olguyu bünyenizde
barındırmıyorsanız, bir konuyu günlerce, hatta haftalarca uzatıp hep aynı
cümleleri tekrarlıyorsanız eyvah... Karşınızdaki erkek nezaket icabı size
karşılık vermeyebilir, susabilir, söylediklerinizi sineye çekebilir ama
bunların hepsini günü geldiğinde kullanmak üzere bir kenara yazar ona göre...
KONUŞMAYA ZORLAMAK
Erkeklerin yapısı kadınlardan farklıdır.
Kadınların detaycı yapısı ile erkeklerin detaylara önem vermeyen yapısı
birbiriyle çatışır. Bir kadın günde ortalama 20 bin kelime sarfetme gücüne
sahip. Erkeklerse 7 bin kelime... Erkek zaten o 7 bin kelimeyi de gün içinde
tüketiyor. Akşam eve geldiğinde susmayı tercih ediyor. Şimdi bu gerçeğe rağmen
siz hala sevgilinizi konuşmaya zorlarsanız, konuşmadığında da “Sen zaten
böylesin, şöylesin” diye üstüne gidiyorsanız onun bu duruma çok da fazla
dayanamayacağını bilmelisiniz.
KISKANÇLIĞI ABARTMAK
Hepimizin yaradılışında kıskançlık dürtüsü
var. Ama bunu kontrol etme irademiz de var. Aşırı kıskançlığın asıl nedeni
kişinin kendisine yeteri kadar güven duymamasıdır. ‘Özgüven’ eksikliği olan
kadınlarla bir ilişki yürütmek gerçekten çok yorucudur. Gittiği her yeri
kontrol etmek, arkadaşlarını sorgulamak, sosyal bir ortamda “Şuna baktın, bunu
kestin” diye suçlamak, telefonu açamadığında “Kiminleydin, ne yapıyordun?” diye
sürekli sorgulamak sevgilinizi sizden soğutacaktır. Böyle bir baskı ayrılığa
neden olacaktır.
CASUS GİBİ DAVRANMAK
Cep telefonunu, mail adresini, sosyal
medya hesaplarını gizlice kurcaladınız. Diyelim ki hiçbir şey bulamadınız,
rahatlayacak mısınız? Hayır... Karıştırmaya devam edeceksiniz. Çünkü şüphe
içindesiniz. Diyelim ki buldunuz, peki ne yapacaksınız? “Ben senin haberin
olmadan tüm hesaplarına girdim” mi diyeceksiniz? Bunun bir insan hakkı ihlali
olduğunun ve suç teşkil ettiğinin farkında mısınız? İyisi mi içinizde şüphe
varsa, bu ilişkiyi hiç devam ettirmeyin. Çünkü kurcalamaya başladığınız anda
ortaya çıkan şeyden siz sorumlu olursunuz.
ANLAMASINI
BEKLEMEK
Biz erkekler düz mantığa sahibizdir.
“Evet” diyorsak bu gerçekten “Evet” anlamındadır, “Hayır” diyorsak bu da
“Hayır”dır. Ne istiyorsak bunu direkt olarak söyleriz. Oysa kadınlar bir
şeyleri ima yoluyla anlatmaya çalışır. Bir erkek, kadına “Neyin var?” diye
sorduğunda kadın “Bir şeyim yok” diye cevap veriyorsa erkek için sonu gelmez
bir test başlamış demektir. Biz siz söylemedikçe sizin neyiniz olduğunu
anlayamayız çünkü falcı değiliz. Bu yüzden söyleyin ki sorun çabuk halledilsin.
Bunu uzatırsanız, erkeği bıktırırsınız.
ÇOCUK GİBİ DAVRANMAK
Erkeklerin çocuk gibi davranmanızdan,
çocuk taklidi yaparak konuşmanızdan hoşlandığını kim ortaya atmışsa halt etmiş!
Telefonda çıkardığınız o sesler inanın hiçbir erkeğin hoşuna gitmiyor. Yine
evdeyken de çocuk şımarıklığıyla ilgi çekmeye çalışmanız inanın bana erkeğinizi
yoruyor. Unutmayın siz bir yetişkinsiniz. Bir erkek sizin çocuk olmanızdan
değil ‘tam bir dişi’ olmanızdan hoşlanır. İlgi çekmeyi çocuk taklidiyle değil,
kadınlığınızı göstererek denemenizi öneririm. Yüzde yüz çalışıyor!
İLİŞKİYİ SORGULAMAK
Daha ilişkinizin başlarında “Bu ilişki
nereye gidiyor? Bizim sonumuz ne olacak?” gibi sorular sormaya başlamışsanız o
erkeği elinizde tutmanız neredeyse imkansızdır. İlişkinizi akışına bırakın.
Sorgulamak yerine, nereye gideceğini pratikte görün. Aranızdaki bağ güçlendikçe
zaten ilişkiniz sizi istediğiniz yere götürecektir. Güçlenmiyorsa zaten ayrılık
en iyi çözümdür. Siz erkeğin vereceği sözlerle ilişkinizi kurtaracağınızı
sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Kimseyi tutamayacağı sözler vermeye zorlamayın.
DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞMAK
Erkeğinize nasıl aşık olduysanız, bırakın
öyle kalsın. Serseri bir erkeği efendiye çevirmeyi kadınlar kendilerine bir
görev olarak addederler. Bunu başarmanız da mümkündür. Ama başardıktan sonra
ortaya çıkan sonuçtan gerçekten mutlu olacak mısınız? Sizi ona aşık eden tüm
özellikleri sıfırlayınca geriye ne kalacak? Sıkıcı bir adam... İyisi mi kişilik
yapısına, özelliklerine, yaşam biçimine dokunmayın. Elbette ilişki sorumluluğu
içinde sevgiliniz kendini törpüleyecektir. Bırakın bunu kendisi yapsın, sizin
zorunuzla değil.
KIYASLAMAK
Sevgiliniz diğer insanlar gibi dünyada
tektir, eşsizdir, benzersizdir. Çevrenizdeki diğer kadınların eşleri ya da
sevgilileriyle, veya eski erkek arkadaşlarınızla onu kıyaslamanız size hiçbir
şey sağlamaz. Ne yazık ki bunu yapıyorsunuz ve “Şunun sevgilisi böyle
davranırken sen niye yapmıyorsun?” gibi sorularla erkeğinizi boğuyorsunuz.
Başkalarıyla kıyaslanan erkek özgüvenini bir süre sonra kaybeder. Bunu çabuk
fark ederse ilişkiyi bitirir. Fark edemeyip özgüvenini yitirirse bu kez de siz
onu terk edersiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder